- 26 Mart 2019
- Comments: 0
- Posted by: alev
İlk kez anne-baba olanlar “bebek gibi” uyuyan bebeklere sahip olmayı beklerler ve genellikle doğumdan hemen sonra ilk hayal kırıklıklarını yaşamaya başlarlar. Yaşamın ilk 2 ayında bebeklerin mide kapasiteleri çok küçüktür (kendi yumruğundan biraz büyük) ve sadece anne sütü ile beslenen bebeklerde midenin boşalması da hızlıdır. Büyüme ve gelişimlerinin sağlıklı olabilmesi için gündüz olduğu gibi geceleri de 3 saati geçmeden, kendileri uyanmasa bile, uyandırılıp beslenmeleri gerekir. 2.5-3 aylık bir bebek geceleri 4-6 saatlik bir açlığı tolere etmeye başlar ve kendi uyanmıyorsa, gündüz uygun sıklıkla beslendiği sürece uyandırılması gerekmez. Ancak geceleri bebekleri uyandıran yalnızca beslenme ihtiyacı değildir. Aslında kimse gece boyu “deliksiz” uyumaz (öyle olduğunu zannetse bile:)).
Hepimiz gece boyu farklı uyku dönemlerinden geçeriz. Erişkinler uykuya derin uyku dönemi ile başlar (non-REM), yaklaşık 1.5 saat sonra uykunun ilk yüzeyel önemi(REM) gelir ve uykuda kalındığı sürece bu dönemler birbirini takip eder. Bebekler ise uykuya ilk yüzeyel dönemle başlarlar. Uykunun yüzeyel ve derin dönemleri bebeklerde erişkinlere göre daha kısa aralıklarla birbirini izler (yaklaşık 50-60 dakikada bir) ve yüzeyel uyku dönemleri de daha uzun sürer. Her yüzeyel uyku döneminde bebek kendi vücudundan kaynaklanan veya çevresel bir uyaranla kolayca uyanabilir; açlık, idrarını veya kakasını yapma, altının kirli olması, rahatsızlık verecek şekilde giydirilmiş olma, ortamın çok soğuk veya çok sıcak olması, ani gürültü, ileriki dönemlerde diş çıkarma, hastalık gibi. Uyanan bebek ihtiyaçlarının karşılanması için ebeveyninden yardım bekler ve görünür bir problem olmasa bile çoğu kendi başlarına uykuya dalamaz. Uyku araştırmacıları hafif uykunun ağırlıklı olduğu bu uyku modeli ile hem kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan veya kendilerini tehlikelerden koruyamayan bebeklerin ebeveynlerinden yardım almalarının bir avantaj olduğunu, hem de gündüz öğrendiklerini ve geliştirdikleri becerilerini uykunun bu döneminde pekiştirdiklerini öne sürüyorlar.