- 1 Temmuz 2019
- Comments: 0
- Posted by: alev
2 yaşındaki çocukların duygusal gelgitlerini izlemek çok zordur. Bir an mutlulukla parlarken, melek gibiyken, birden bire , ortada elle tutulur bir sebep olmaksızın somurtkan ve ağlamaklı hale geçebilirler. Aslında bu duygu çalkantıları hareketleri, duyguları ,güdüleri ve kendi vücudunu kontrol etmeye çalışan çocuğunuzun büyümesinin bir parçasıdır.
2 yaş çocuğu çevresini saran dünyayı keşfetmek ister ve macera arar. Vaktinin çoğunu kendisinin, sizin ve çevresinin sınırlarını denemeyle geçirir. Maalesef yapmak istediklerinin çoğunu güvenli şekilde başarabilmesi için birçok becerisi henüz gelişmemiştir ve sıklıkla sizin onu korumanıza ihtiyacı vardır.
Bir sınırla karşılaştığı ve engellendiğinde sıklıkla öfke duyar, hayal kırıklığı, hatta bazen daha ileri bir öfke nöbeti yaşar. Vurabilir, tekme atabilir, ısırabilir. Bu yaşta duygusal dürtülerin kontrolü zayıftır, dolayısıyla kızgınlığı ve hayal kırıklığında aniden ağlama, vurma veya çığlık atmaya başlayabilir. Bu onun hayatın güçlükleri ile tek başa çıkma yoludur. Hatta bazen istemeden kendisine veya başkalarına zarar verebilir.
Aslında çoğu sizin etrafta olmadığınız zamanlarda, bakıcısının veya akrabalarınızın yanında melek gibi olurlar çünkü sizden başkasına sınırlarını deneyebilecek kadar güvenmezler. Sizinleyken, sizin onu her durumda kurtaracağınızı bildiğinden ve size çok güvendiğinden tehlikeli ve zor şeyleri denemeye çok istekli olurlar. Genellikle ilk yaş sonunda hangi tarz bir isyan davranışı geliştirirlerse, her sıkıntılı durumda o davranışı sürdürürler.
2 yaş çocukları kendine güvenleri geliştikçe ve kendilerini güvende hissettikçe, daha bağımsız ve daha uyumlu davranmaya başlarlar. Onu daha olgun davranmaya teşvik ederek bu olumlu duygularını geliştirmesine yardımcı olabilirsiniz. Bunu sağlamak için çevresini keşfedebileceği merakını giderebileceği, fakat tehlikeli ve sosyal olmayan davranışlarını engelleyecek makul ve istikrarlı sınırlar koyun. Sizin önderliğinizde hangi davranışların uygun, hangilerinin uygun olmadığını deneyimlesin. Buradaki anahtar kelime: istikrarlı olmaktır. Arkadaşı ile her uyumlu oynamasını, her giyinme veya soyunmasına yardımcı oluşunu, beslenmesini kendi yapmasını, birlikte başladığınız her aktiviteyi tamamlamasını, kısacası her olumlu ve güzel davranışını övün, cesaretlendirin. Böylece öz-saygısı , öz-güveni gelişmeye başlar, kendisini doğru, taktir toplayan davranışlar sergileyen bir kişi olarak görmeye başlar ve negatif davranışları yavaş yavaş terkeder.
***KISACA;
-makul, mantıklı sınırlar koyun,
-bu sınırlar çocuğun keşif ve merakını fazlaca engellemesin,
-tehlikeli ve sosyal olmayan davranışlar her zaman sınır dışı olsun,
-koyduğunuz sınırlarda tüm aile tutarlı, kararlı ve istikrarlı olsun,
-kurallara uygun yaptığı her iyi davranışı bolca övün,
-uygunsuz davranışlar çok tehlikeli veya anti-sosyal değilse görmezden gelin veya dikkatini başka bişeye yöneltin; ama bu asla rüşvet olmasın,
-uygunsuz davranış tehlikeli veya anti-sosyal ise, onu adıyla çağırın, kısa bir an bekleyip dikkatini size yöneltmesini sağlayın ve davranışı isimlendirip yapmamasını söyleyin; kararlı, net, kesin olun.
-Arkadaşları ile oynarken onları izleyin, küçük anlaşmaları kendi aralarında halletsinler. Birbirlerine zarar verecek olurlarsa araya girin ve çözüm bulmaya çalışın. Şiddet içeren davranışlarda çocukları birbirlerinden uzaklaştırın.
-Kendi duygularınızı kontrol edin, unutmayın onun davranışlarına model olarak gördüğü kişi sizsiniz.